FINDIK ZAMANI
Ağustos geldi bahçeler şenlendi Gerolar hazırlandı, etekler dikildi Evin babası grebisini biledi Yaşlısı, genci, çeliği, çocuğu Bahçeye gitmek için Sabahın altısında arabalara bindi
İkişerli grup olduk, sıraya geçtik İşimiz kolay olsun diye besmeleyi çektik Taktık geroyu dalını eydik Eteğimiz fındıkla doldu taştı Tepeden aşağı çuvalcıya seslendik
Bitirmişte ocağını Fındık kalmış mı? Dalına bakıyor Sesi yanık delikanlılar türkü çığırıyor Karşı dağdan buraya bir çığlık misali Ondörtlü sesi yankılanıyor Sıcakta bastırdı öğle yaklaştı Sucu yetiş su getir, içimiz yandı
Saat 12 oldu çocuklar acıktı Sabırsızlıkla, kulakları ezanı bekliyor Zaten şimdi karşı tepe de ezan okunuyor Geldi marifetli ellerin, hünerlerini gösterme zamanı Bir tas pancar çorbası, turşusu, salatası, makarnası, ayranı Yanına da kır büyük baş soğanı Uzan artık çimene Elhamdülillah doyurdun karnını
İşçiler devam ederken fındık toplamaya Sende çuvalları vur omuza çıkar yola İkişerli yükle katıra Az para vereyim diye çok tepme çuvalı Eziyettir hayvana, Unutma! Onu da Allah yarattı
Saat 6 oldu edin artık paydos El ele verdik topladık fındığı eş dost Köye dönmek üzere binin tekrar arabalara Kaç çuval topladınız bu gün? İşçilerin nasıl çalışıyor? Yolculuk devam ediyor bu tür sorularla
Bizim orda her şey fındıkla oluyor Değirmenin çarkı fındıkla dönüyor Ahmetin sünneti, Ayşenin düğünü, evin temeli Fındıktan kazanılanla yapılıyor
Fındığın işi toplanmakla bitmiyor Çocukların başşağa gitmesi Harmana serilmesi, patoza verilmesi, kuruması, çuvallanması Hele kışın satmak için fiyat beklenmesi Anlayacağınız, FINDIKÇI olmak çok zahmetli Yazan:Faruk GÜNEŞ |